Sağlık Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

78 yurttaşın nasıl can verdiğini mecliste anlattı: Birçoğu cam önünde bulundu

Kartalkaya Grand Otel'de çıkan bir yangın sonucu 78 yurttaş acı verici bir şekilde hayatını kaybetti. Facianın görgü tanıkları otelin yangın sistemlerinin birçoğunun çalışmadığını, çalışsaydı birçok insanın erkenden hareket alabileceğini kaydetti ...

Kartalkaya’da bulunan Grand Otel’de meydana gelen yangın faciasında 78 vatandaş acı verici bir şekilde hayatını kaybetti. Yangın sırasında olaya şahit olanlar, otelin yangın sistemlerinin çoğunun çalışmadığını belirterek, bu sistemlerin faal olsa çok sayıda insanın canının kurtulabileceğini ifade etti.

Yangın faciasının akabinde otelin denetiminden sorumlu kurum konusundaki tartışmalar uzun bir süre devam etti. Nihayetinde AFAD tarafından Meclis komisyonunda yapılan bir sunum ile konu netlik kazandı.

ÜRPERTİCİ İFADELER

AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü Sadi Ergin, TBMM Kartalkaya Yangını İhmallerini Araştırma Komisyonu’na yaptığı yangınla ilgili sunumuyla dikkatleri üzerine çekti. Sunum sırasında sarf ettiği sözler meclis tutanaklarına geçirildi.

“CAMLARIN ÖNÜNDE CAN VERENLER OLDU…”

Sadi Ergin, facia sonrasında yaşananları şu sözlerle anlattı:

“Her acı olayın ardında bulundum. Ana kucağındaki çocukların kömür haline gelmiş vaziyette olduğunu gördük… Hepimizin bir evladı var, biz de insanız ve geçmişte 6 Şubat’ta 53 binden fazla insanı kaybettik. Oteldeki insanlar farklı farklı yönlerde kaçmışlar odalardan. Özellikle camların önünde hayatını kaybedenler oldu. Bazıları camın kenarına gelip ‘Acaba atlayabilir miyim?’ diye düşünmüş. Son nefeslerini orada vermişlerdi. Dumandan etkilenip camın önünde kalmışlardı.”

“CENAZEYİ BULMAK BİR NEFESLİK RAHATLIK…”

AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü Sadi Ergin, yangın sonrasında hayatını kaybeden insanların parçalarını bulmanın bile bir nebze olsun teselli kaynağı olduğunu ve yakınlarının en azından bir mezarlarının olacağını söyledi:

Çok büyük bir acı, orada birçok insanın parçalarını arıyorsunuz ve ‘Bir ceset torbasında olsun, en azından DNA ile tespit edilir’ diye düşünüyorsunuz… ‘Yarın bulamazsam…’ endişesi de var. Çünkü birinin cenazesini bulup da verememek ne kadar kötü bir durum, öyle değil mi? Cenazeyi bulduğunuzda insanlar mutlu oluyor… ‘Artık bir mezarım var’ diyorlar. İki kol parçası bulduğunuzda bile insanlar seviniyor, tek bir kişiye dönüşüyor.”