Zeytinin geleceği için endişeli günler. Mecliste tartışılan yeni yasa, zeytinlik alanlarına madencilik faaliyetlerinin açılmasını hedefliyor. Bazıları bunu milli kaynakları değerlendirme ve enerji bağımsızlığını sağlama adımları olarak görse de aslında bu çok daha fazlası. Zeytin, sadece bir ağaç değil, Türkiye ekonomisinin önemli bir parçası. Dünya piyasasında 1 litre zeytinyağı, petrole göre yedi kat daha değerli. İspanya’nın bu alandaki başarısı göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin zeytinlik alanlarını koruması büyük önem taşıyor.
Zeytin, sadece ekonomik değil aynı zamanda kültürel bir hazinedir. Binlerce yıldır bu topraklara uygarlık getirmiştir ve barışın simgesi olarak kabul edilmiştir. Zeytin ağacı kuraklığa dayanıklı olmasıyla bilinirken, zeytinlik alanlarının ekolojik denge için de büyük önemi bulunmaktadır. Yasa kapsamında madenciliğin açılması, sadece ağaçları değil, beraberinde yaşayan tüm ekosistemi tehdit etmektedir.
Enerji mi, kalkınma mı, yoksa kar mı? Hedef ne olursa olsun, zeytin ağaçları ve zeytinlik alanları kesilmemelidir. Ülkenin geleceği için zeytinin gölgesinde yaşamak önemlidir. Zira zeytin, bir medeniyet ölçüsüdür ve bir ülke kendi zeytinini riske atıyorsa yolunu kaybetmiş demektir.