Genel Kurul’da daha önce gerçekleşen oylama sırasında sahte imza atıldığı hatırlatılarak Çömez, benzer bir durumun dün akşam da yaşandığını belirtti.
“ETKİSİZ BİR İKTİDAR TOPLULUĞU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Eski Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt’a sahte oy kullanıldığını iddia eden Çömez, “Meclis’i çalıştırmaya çalışanların sahte imza ile çabalarının boşa çıktığını fark ettik. Kendi yasalarını uygulamayan, saraydan gelen talepleri dahi Meclis’te ele alamayan etkisiz bir iktidar topluluğu ile karşı karşıyayız. Hepimizin tarihi sorumluluğu, milletin iradesini temsil eden bu kuruma sahip çıkmaktır. Bu nedenle Meclis Başkanı’na yeni bir dilekçe sunduk ve artık parlamentoda sahte oy kullanılmasını engellemesi için gerekenin yapılmasını talep ettik” şeklinde konuştu.
“BU MİLLETE AÇLIK VE SEFALETİ KİMSENİN HAKKI YOK”
Çömez, Adana’da bir yoğun bakım doktorunun yaşlı hastalarda protein eksikliği tespit ettiğini hatırlatarak, “Emekliye 14 bin lira vererek açlığa sürüklediğiniz gerçeği bilimsel olarak kanıtlandı. Bu ülkede bu millete açlık ve sefalet yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yok” açıklamasında bulundu.
Türkiye’de yoksulluk sınırının 81 bin 750, ortalama memur maaşının 49 bin 600, asgari ücretin 22 bin 100, en düşük emekli maaşı ise 14 bin 470 lira olduğuna dikkat çeken Çömez, “Bu kesimlerin hepsi yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve bu yüzden yaşlılarımızı kaybediyoruz. Peki bunun sebebi ne? Biri yolsuzluk, diğeri kötü yönetim” ifadelerini kullandı.
“TÜRK TARIMI VE HAYVANCILIĞI İHANETE KURBAN EDİLİYOR”
Çömez, Türk tarımının ve hayvancılığının planlı bir şekilde ihanet projelerine teslim edildiğini iddia ederek, “AKP yerli üretimi yok ederken, Türk tarım ve hayvancılığı harap ederken dışarıya bağımlı hale geldi ve Latin Amerika çiftçisini zenginleştiriyor. Aynı zamanda yandaşları olan et ithalatçılarını zenginleştiriyor. Halkı fakirleştirirken, yabancıları zenginleştiriyorlar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayvan ithalatı için talimat verdiğini hatırlatan Çömez, “Bu sorunu çözmek için buldukları çözüm yöntemine bakın. Türk hayvancılığını kurtarmaya çalışırken bu anlayışla başarılı olamazlar” dedi.
BAKAN GÖKTAŞ’A MESAJ
TÜİK verilerine göre Türkiye’de 2023 yılında çocuklara yönelik 26 bin cinsel istismar vakası yaşandığını belirten Çömez, “Normal şartlarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı mağdurun haklarını korumakla yükümlü olmalı. AKP’li bir milletvekilinin yeğeni olan ve aynı zamanda TRT bölge müdürlüğünde güvenlik görevlisi olarak çalışan bir kişi, 10 yaşındaki bir kıza cinsel istismarda bulunuyor. Bakanlık, mağdurun haklarını korumak için dahi avukat göndermiyor. Bu durumun farkında mıydınız yoksa bu alçaklığın arkasında AKP’li kişiler olduğu için mi avukat göndermekten kaçındınız?” şeklinde sordu.
Türkiye’de çocuk ölümlerinde sınır komşularına göre artış yaşandığını söyleyen Çömez, “Erdoğan ve iktidar, bu çocukların ölümünden kim sorumlu? Vicdanınıza elinizi koyun ve buna cevap verin” açıklamasında bulundu.
BAKAN ERSOY’A TEPKİ: TÜRK TURİZMİ KAN AĞLARKEN, YUNANİSTAN’DA TATİL KEYFİ YAPIYOR
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Yunanistan tatiline atıfta bulunan Çömez, “Bakan 50 metrelik ultra lüks bir yatı tercih etmiş. Bu yatın fiyatına baktığımızda, 1.5 milyar liralık bir yattan söz ediyoruz. Bakanın ziyaretinden sonra Yunan basını sevinçten havalara uçtu. ‘Türk Turizm Bakanı bile buraya geliyorsa Türk turizmi tehlikedir. Türkler artık buraya akın edecek’ diye yazıyorlar. Türk turizmi kan ağlarken, binlerce otel satılırken, otellerin yüzde 30’u dolarken, maliyetler rekabet edilemeyecek seviyeye ulaşırken; turizm bakanımız Yunanistan sularında keyif yaparak Türk sahillerine bakıyor” dedi.
KİSSEBÜKÜ KOYU’NDA PROJE DEĞİŞİKLİĞİ İDDİASI
Kartalkaya’daki yangın felaketi hakkında gece haber aldığını ancak Bakan Ersoy’un sabah bir otele giderek spor yaptığını belirten Çömez, “Onlar ‘biz yoksulların sesi olacağız’ diyerek iktidara geldiler. Fakir sofralarında poz vererek iktidara geldiler. Bugün yaşadıkları durum içler acıdır” diyerek devam etti.
Bakan Ersoy’un yangınla ilgili komisyon toplantılarına katılmadığını hatırlatan Çömez, “Komisyonda önemli çalışmalar yapıldı. Bilirkişi raporunda Turizm Bakanlığı bürokratlarının soruşturulması isteniyor. Mahkeme de bakanlığa yazı yazarak soruşturma izni istiyor. Fakat Bakan, ‘bürokratları sorgulatmam’ diyerek soruşturmanın yapılmasına izin vermiyor. Yine Bakanın altını çizdiği bir isim var: Neşe Çıldık. Neşe Çıldık kimdir? Bakan Ersoy’un kendi şirketinden transfer edip bakanlığa genel müdür yaptığı bir isim. Bu ismin neden bu kadar korunduğunu araştırdım ve karşıma şu çıktı: Bu kişi birçok resmi belgeye imza atmış. Bu belgelerin önemli bir kısmı Bakan’ın şahsi şirketleri ile ilgili. Bodrum’da Kissebükü Koyu var. Dünyanın en güzel coğrafyalarından biri. AKP iktidara geldikten sonra koyun arkasındaki 95 bin metrekarelik ormanlık alan Bakan’ın şirketine verilmiş. STK’lar, ÇED raporu olmadan işletme açılmasına karşı çıkarak mahkemede dava kazanmışlar. Bakan burayı kaybetmek istemeyerek projeyi değiştirmiş. Orman Bakanlığı, Bakan Ersoy göreve geldikten sonra tahsis edilmek istenen alanın yanındaki 25 bin metrekarelik ormanı Turizm Bakanlığı’na tahsis etmiş. Bu alanlar ise daha sonra Bakan’ın şirketine tahsis edilmiş. Bu tahsis işlemi sırasında Neşe Çıldık’ın imzası görülüyor. İşte durum bu” şeklinde konuştu.