Emekli Amiral Yankı Bağcıoğlu, TSK’dan atılan teğmenlere destek yönündeki sosyal medya ve whatsapp mesajları nedeniyle ifade verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı olan Bağcıoğlu hakkında resen soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın konusu, ordudan ihraç edilen teğmenler… Bağcıoğlu’na da teğmenleri desteklemek için yaptığı açıklamalar ve gönderdiği whatsapp mesajları üzerinden suçlamalar yöneltildi.
Suçlama; Toplantı, Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na ve Askeri Ceza Kanunu’nun 95. maddesine muhalefeti iddiasına dayanıyor.
İFADESİNDE NE DEDİ
Bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında ifade veren Bağcıoğlu ise yaptıklarının söz konusu maddelerin ihlal olmadığını belirtti.
Emekli Amiral’in suçlama konusu yapılan X platformundaki paylaşımı 25 Aralık 2024 tarihli. Bağcıoğlu bu paylaşımında aynı yılın 22 Kasımında, emekli askerlerin teğmenler için Anıtkabir’deki buluşmasını alıntılamıştı. Alıntının üzerinde de şu soruları yöneltmişti:
1️.Bir ayda ne değişti?
2️.Mesnetsiz iftiraları boşverin de, TSK’da halen görev yapan subayları asmakla tehdit edenlerle, teğmenlerin namuslarına dil uzatanlarla ilgilenin !
3️. Yoksa maksat vatandaşın esas sorunu “Asgari Ücret” gündemini mi değiştirmek ?
Bunun üzerine Bağcıoğlu, iktidar medyasının ve bazı sosyal medya trollerinin hedefine oturdu.
WHATSAPP MESAJI “SUÇ DELİLİ”
Suçlamanın diğer dayanağı, CHP Genel Başkan Yardımcısı’nın, teğmenlere destek buluşması için emekli askerlere gönderdiği whatapp mesajındaki çağrısı… O çağrıda kullanılan “komutanım” hitabı, savcılıkça “muvazzaf askerlere yönelik bir çağrı” olarak değerlendirildi. Oysa, bilindiği gibi emekli askerlerden de astlar üstlerine “komutanım” diye hitap eder. Bu üslup, bütün emeklilerin uyduğu bir asker geleneği.
EMEKLİ AMİRAL’İN SAVUNMASI
Bağcıoğlu’nun savunmasının tam metni şöyle:
1. Harp Okulu mezuniyet törenlerinde uzun yıllara dayalı bir geleneğin devamı olan ve Anayasa’mızın temel maddeleri ile ülkemizin kurucusu ve ebedi başkomutanı Atatürk’e bağlılık yeminlerini, 30 Ağustos 2024 günü resmi tören sona erdikten sonra kendi aralarında toplanarak icra eden Teğmenlerin, bu eylemleri nedeniyle “TSK’dan İlişiklerinin Kesilmesi” talebiyle Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmeleri Kamuoyunda uzun süredir ciddi tartışmalara neden olmuştur ve halen de bu tartışmalar devam etmektedir. Aslında çok daha fazla sayıda teğmen ve onların komutanlarının disiplin işlemleri ile başlayan bu süreç son olarak 5 Teğmenin K.K.K. Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) ile, sıralı komutanları olan 3 subayın da MSB YDK ile ihraçları ile devam etmektedir.
2. TSK’nın en genç rütbesi olan teğmenler hakkında yapılan ve aslında olmayan bir disiplinsizliğe verilen bu ağır yaptırım tüm kamuoyunu rahatsız etmiştir. Elbette ki uzun yıllar TSK’da görev yaptıktan sonra emekliliğe ayrılan binlerce emekli asker gibi ben de bu durumdan büyük rahatsızlık duydum.
3. Halihazırda CHP Savunma ve Güvenlik Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım. Teğmenlere yönelik bu haksız olaylar ve özellikle sosyal medyada bir kısım organize olmuş hesapların Teğmenlere yönelik haksız, mesnetsiz ve ahlak sınırlarını aşan iddiaları ve söylemleri hakkında kendi sosyal medyamda, katılmış olduğum canlı yayınlarda bu haksız ve aslında suç oluşturan ifadelere karşı tepkimi gösterdim. Yetkili makamları ve savcıları da teğmenlerin şeref ve haysiyetine yönelik yapılan bu saldırılara müdahale etmesini ve gerekli yasal işlemlerin başlatılmasını talep ettim. Ancak ne yazık ki bu konuda ne siyaseten ne de yargı makamlarınca gerekli destek verilmedi yada işlem yapılmadı.
4. Bunun üzerine kendilerini yazılı-yada sözlü olarak ifade etmeleri yada savunmaları 211 sayılı İç Hizmet Kanunu başta olmak üzere ilgili yasal mevzuat gereğince mümkün olmayan TSK mensubu genç teğmenlere destek amacıyla bir çok ilde basın toplantıları düzenlenmiştir. Bahse konu toplantılara o şehirlerde yaşayan emekli askeri personel ile duyarlı vatandaşlar da katılmıştır.
5. Ben de bahse konu basın toplantılarına siyasi görevimi ve siyasetçi kimliğimi ayrı tutarak tamamen bir emekli asker olarak katıldım. Zaman zaman bu konuya ilişkin yaptığım açıklamalarda da her zaman TSK’nın ve TSK personelinin, İç Hizmet Kanunu’nun 43’ncü maddesi gereğince “siyaset dışı” kalması gerektiğine vurgu yaptım.
6. Düzenlenen basın toplantılarına da siyasi kimliğin dışında tamamen emekli bir asker olarak katılım sağladım. Keza bahse konu basın açıklamalarının hiç birisinde tek bir muvazzaf asker yoktur. Zaten davet de edilmemişlerdir. Sadece emekli askerler ve vatandaşlar iştirak etmiştir. Türk bayrağı dışında herhangi bir siyasi pankart, broşür vs. getirilmemiştir.
7. Bahse konu basın toplantıları öncesinde yetkili mülki idare amirliklerine bildirim yapıldığını biliyorum. Ben aktif olarak düzenleme komitesinde yer almadım ancak örneğin Ankara ilinde 14/01/2025 tarihinde düzenlenen son basın toplantısının bildirim çizelgesini avukatım Av.Ümit ERCAN temin etmiştir ve talep edilmesi halinde dosyaya sunabilecektir.
8.Dolayısıyla tarafıma 2911 sayılı Kanun’a muhalefete ilişkin bir suçlama yapılmasını kesinlikle kabul etmiyorum. Keza 2911 sayılı Kanun kapsamında mülki idareler tarafından yada adli makamlar tarafından yapılan iş ve işlemler ile yasaklama kararlarına ilişkin Yüksek Yargı Mahkemelerinin verdiği kararlar ile Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali kararları mevcuttur. (Avukatım tarafından dosyaya ayrıca sunulacaktır.)
9. Diğer yandan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 95’nci maddesine aykırı herhangi bir fiil yada eylem söz konusu değildir. Benim bizzat katıldığım yada katılmadığım “Teğmenlere Destek” maksatlı basın toplantılarının hiç birisine görevdeki asker şahıslar çağrılmamıştır, iştirak eden de olmamıştır. Katılımcılar tamamen sivil vatandaşlardır. Buradaki açıklamalar kendilerine yönelik saldırılara karşı cevap verme hakkı olmayan teğmenlere yönelik saldırıların kınanması amaçlıdır. Milli Savunma Bakanlığı yada Adalet Bakanlığı bu genç subaylara yönelik eleştiri boyutunu aşan ve artık ahlak dışı bir boyuta dönüşen saldırılara karşı sessiz kalmıştır. Toplanan vatandaşlar da Anayasa’nın 34’ncü maddesinin kendilerine tanığı ve demokratik tüm ülkelerde serbest olan bir hakkı kullanmıştır.
10. 1632 sayılı Kanun’un 95’nci maddesinde sayılı olan eylemlerin hiç birisi gerçekleşmediği gibi bu Kanun’a tabi tek bir personel de bu faaliyetlere iştirak etmemiştir. Bu konudaki suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum.
11. Savcılığınızın soruşturma dosyası muhteviyatında yer alan ve işbu soruşturmanın res’en başlatılmasına neden olan “whatsap” mesajını ben kendi emekli asker arkadaşlarımdan 8-9 kişiye gönderdim. Aynı metnin daha sonra başka bir parti sözcüsü tarafından askeri vesayet çağrısı olarak tanımlanması nedeniyle buna da tepki olarak aynı metni de kendi x hesabımda paylaştım. Mesaj metni açıktır ve nettir.
“Bizden ne darbeci çıkar ne vesayetçi,
Sayın Komutanım, değerli silah arkadaşlarım, K.K.K.lığı YDK’da durumları değerlendirilecek teğmenlerimize silah arkadaşlığı ruhu ile destek sağlamak maksadıyla hiçbir siyasi mülahaza ve düşünce olmadan 11 Ocak 2025 günü saat 11.00’da mümkün olan tüm şehirlerimizde belirlenecek meydan/alanlarda bir basın açıklaması yapmak ve sesimizi duyurmak istiyoruz. Bu konuda bulunduğunuz illerde desteklerinizi ve planlama çalışmalarına katkınızı gönülden istirham ediyoruz. Basın açıklamalarına emekli askerlerin yanı sıra Türk Bayrağı ve Atatürk posterleri ile tüm yurtsever vatandaşlarımızı bekliyoruz. Yankı BAĞCIOĞLU, Emekli Tümamiral”
12. Mesajdan da anlaşılacağı üzere;
a. Bu davet sadece emekli askerlere ve yurtsever vatandaşlara yöneliktir.
b. Sadece Türk bayrakları ve Atatürk posterleri bulunacaktır.
c. Amaç, asimetrik bir şekilde saldırıya uğrayan Teğmenlere destek açıklaması yapmaktır.
d. Açıklamada parti genel yardımcısı sıfatı özellikle kullanılmamış bunun yerine emekli amiral unvanı tercih edilmiştir.
13. Ayrıca şunu da ifade etmek gerekir ki, askerlik bir meslek olmanın ötesinde bir yaşam tarzıdır. Askerler emekli olsalar da silah arkadaşlığı ve muvazzaflık dönemine ilişki saygı ifadeleri halen devam eder. Bu sebeple mesajın yazıldığı grupta emekli olsa dahi yaş ve kıdem itibariyle daha büyük olanlara “Komutanım” daha genç yada ast rütbeli olanlara ise “silah arkadaşım” ibaresi kullanılmaya devam edilir. Mesajın başında yazılan “Sayın Komutanım, değerli silah arkadaşlarım” ibaresi emekli olunsa dahi askerliğin örf, adet ve gelenekleri itibariyle kullanılan bir ibaredir, bu hitaptan görevdeki askerlerin de davet edildiği anlamı çıkarılmamalıdır.
14. Sonuç olarak, Anayasamızın 34’ncü maddesinde açık olarak tanımlanmış ve 2911 sayılı Kanun gereğince gerekli bildirimlerin yapıldığı (mülki makam görevlendirmesi ile kolluk kuvvetlerince gerekli emniyet tedbirlerinin alındığı) basın açıklaması sebebiyle hakkımda yürütülen soruşturmayı kabul etmiyorum. Keza zorlama bir şekilde tamamen sivillerin katıldığı bu basın açıklaması nedeniyle Askeri Ceza Kanunu’nun 95’nci maddesi kapsamında kanun da öngörülen unsurların oluşmadığı açık olan durum ile ilgili soruşturma yapılmasını kabul etmiyorum.
15. Yukarıda yazılı olan beyanlarım ve savcılık makamınca res’en belirlenecek gerekçelerle hakkımda Kovuşturmaya Yer Olmadığına kararı verilmesini talep ediyorum.
Osman Erbil
More Stories
Pendik’te otomobil ile çekici arasında sıkışan motokurye yaşadığı dehşeti anlattı
Samsun’da Uyuşturucu Operasyonu: 2 Şüpheli Yakalandı
Trump’a Grönland için ‘takas’ teklifi: California’yı istiyorlar