Şubat 21, 2025

Güncel Sağlık ve Fitness Haberleri

“Sıcak gelişmeleri sağlıklı yaşam ve fitness rehberinizde takip edin; ekonomi, spor, teknoloji ve magazin dünyasına hızlıca göz atın!”

Şehir diken üstünde: 3 gündür yanıyor! Uzmanı nedenini anlattı

Dumlupınar Mahallesi'nde metan gazı yangını 3 gündür sürüyor, ekipler güvenlik önlemleri alıyor.

Dumlupınar Mahallesi’ndeki metro inşaatının sondaj çalışması sırasında meydana gelen sızıntıda, yaklaşık 47 metre derinlikte sondaj çalışması yapıldığı sırada yüzeye çıkan metan gazı alevlendi. İhbar üzerine olay yerine AFAD, itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Şerit çeken ve demir bariyerle yangının çevresine girişleri kapatan ekipler, bölgede güvenlik önlemi aldı.

3 GÜNDÜR YANIYOR

18 Şubat’ta yangın, numune alınması amacıyla söndürüldü. Gazın türünü incelemek amacıyla numuneler alan ekipler, ardından yer altından çıkan gazı tekrardan kontrollü olarak alevlendirdi. Yangın, 3 gündür aralıksız devam ederken, ekiplerin bölgedeki çalışmaları da sürüyor.

“GAZIN ÇIKMASI SÜRPRİZ OLMADI”

Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özkan Coruk, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Coruk, “Metan gazı, bataklık gazı olarak bildiğimiz, kimyasal olarak tanımını yapacağımız bir gazdır. Sondajın yapıldığı yer, 46-47 metre derinlikte delgide yerin içinde depolanan gazın yüzeye çıkma olayını yaşadık. Bölgedeki zemin ve jeolojik yapıyı değerlendirdiğimizde gazın çıkması sürpriz olmadı. Buna benzer olaylarla karşılaştık ve karşılaşma ihtimalimiz de yüksek. Çünkü İzmit Körfezi ile Sapanca arasındaki İzmit ovasındaki zeminler eski bataklık yani çökellerden oluşuyor. Bunlar içerisinde de bataklık sürecinde depolanan gazlar mevcut. Bataklık ortamı bitki kökleri ve organik kalıntılarla zengin. Bunların jeolojik süreç içerisinde, üsteki örtünün etkisi ve basıncıyla gaz olur. Yani bir karbon dönüşümü, kömür, linyit diye değerlendirdiğimiz endüstriyel enerji kaynaklarının oluşumunu ilk aşaması meydana gelir. Turbansı bir zemin var. Turbansı zemin içerisinde turba veya torf olarak tanımladığımız zemin içerisinde organik kalıntıların gaza dönüşümü meydana gelir” dedi.

“KENDİ DÖNGÜSÜNÜ SAĞLAYACAKTIR”

Jeolojik yapı değerlendirildikten sonra sondaj yapılmasının daha doğru olduğunu belirten Doç. Dr. Özkan Coruk, “Sanırım arkadaşlar bunu dikkate almadan delgiyi gerçekleştirmişler. Delgi sonrası o gaz yüzeye çıktığında ateş veya kıvılcımla yanmaya başlamış. Metan gazının normalde patlama riski yok. Metan gazı eğer yüzeye çıkarsa, ateşle temas ederse yanıcı ve belli oranda da zehirleme riski vardır. Kömür ve benzeri hammaddelerinin olduğu kesimlerde metan gazına rastlamak doğaldır. Bu doğanın bir parçasıdır. Kontrol etmediğiniz zaman çevreye zarar verir ama yangındır, kısmen de olsa biraz kirlilik oluşturur. Karbon türevleri oksijenle birleşerek oluşan gazlardır, belli oranda temas ederseniz zehirleyici ve yanıcı etkisi vardır. Bu doğal jeolojik bir süreç. Metan gazı jeolojik oluşumun parçası. Havalandırma bacaları ile metan gazı kontrol edilebilir. Eski çöp sahaları yerleşime veya kullanıma açıldığı zaman bu tip kontrolü gaz çıkışı bacaları inşa ediyoruz. Ama burada oluşan gaz doğal bir ortam. Yeraltına müdahale edilmediği sürece kendi döngüsünü sağlayacaktır. Bu tarz olaylarda ne yapılacağını bilip kontrollü bir şekilde müdahale etmek, gazı boşaltmak gerekir” şeklinde konuştu.

“1-2 GÜN İÇİNDE GAZ BİTER”

Bir süre sonra gazın etkisini kaybedeceğini öngören Doç. Dr. Özkan Coruk, “Metan gazı, ‘tünek’ dediğimiz kısıtlı bir alanda depolanan gazdır. Gazın bitişi, yeraltındaki depoya bağlıdır. Burası çok büyük depo olması mümkün değil. 1-2 gün içerisinde hem yangının hem de gazın biteceğini söyleyebilirim. Kontrollü yakmak gerekir ya da gazın kontrollü salınımı gerekir. Yoğunluğunu bilmek etki sınırlarını tespit etmek önemlidir. Sondaj etrafında bu işlemi yapan arkadaşların ateş yakmaması ve gaz çıkışını en azından bir ölçü sistemi tespit edecek sistem kurmaları ve ona göre adım atmaları gerekir. Metan gazının depremle bir etkisini söyleyemeyiz. Çünkü deprem en az 10 ila 7 kilometre derinlikteki zoonda gerçekleşen bir olay. Sondajda yer altındaki kaya örneklerini alarak öncelikle dağılımlarını fiziksel özelliklerini belirliyoruz” ifadelerini kullandı.